Korkuteli Escort Tuğba ile Sikişin Azgın Gecesi

Korkuteli, Antalya'nın azgın bir köşesi, sikişin geceleri patladığı bir yer. Gündüz sakinlik hakim, köylüler işinde, kahveler dolu, her yerde akar. Ama gece olduğunda Korkuteli seksle uyanır. Işıklar söner, sokaklar boşalır, evlerin seks kokusuyla dolar ve her yer azgın bir sikiş şölenine döner. Gündüz çalışanları, gece işlerinin kucağında yer alıyor; hava ter, rakı ve inlemelerle ağırlaşır. İşte bu Korkuteli gecesinde, azgın eskort Tuğba ile tanıştım. Tuğba, yirmilerinin sonunda kısa sarı parlak, mavi gözlü, bronz tenli, ince ama göğüsleri ve kalçalarıyla sikini anında kaldıran bir orospu. Sikine aç, onu avlamak isteyen bir yarrak hastası; gözleriyle sikini yakalar, ağzıyla, amıyla, götüyle seni esir eder. Uzatılabileceğim gece, Korkuteli'nin havasını sexle sikip attı ve bana Korkuteli'nde sikişin nasıl genetikik bir şölen olduğunu kablolamak. Tuğba, sikini yutan bir azgın orospu; onun alanı düşersen sikini hazırla, çünkü ya seni patlatır ya da tamamen siker.

Her şey Korkuteli'nin ara sokağındaki bir barda başladı. Tuğba'yı barın köşesinde gördüm, üzerinde dar bir elbise, göğüsleri kumaşı yırtılacak, kanatları ince ve kırmızı, azgın bir sırıtış bölgesinde. “Korkuteli benim sikiş dünyasım,” dedi, müziği sikerek, “ben yarrak avcısıyım, sikini alırım.” Gözleri azgınlıkla parlıyordu, masada bana yapıştı, eli sikime attı, “Sakin sananlar boku yer, ben sikini hemen çekerim,” diye kulağıma üfledi. Elbiseyi sıyırıp görünümlü, bacaklarını açtı; hava rakı, ter ve am kokusuyla doldu. Kısam dimdik oldu, parçaları beni topladım, “Kaçışın yok” dedi ve amı sikime yapıştı. O an Korkuteli'nin gecesi sikişle patladı; masa sarsıldı, bardaklar devrildi. Tuğba sikimi emdi, sıktı, yaladı, azgınlığı barı sikti. “Bu sadece başlangıç” dedi, onların sikimin ucunda kayarken, “sikiş benim.” Barın ışıklarıyla teniste oynadı, sikimi ağzında gezdirip küstü, diliyle sikimin başını yaladı, “Bu masada sikini yutarım,” diye sırıttı, ve beni barın ortada azdı, sikim onun ağzında zonkladı.

Bardan bir yılda, Korkuteli cinsiyetle kaynadı. Tuğba elbiseyi attı, “Korkuteli'nde sikiş burada coşar” dedi, ve çırılçıplak kaldı. Sıkı götü loş ışıkta sikimi toplandı. “Bu odada sikini benden kurtaramazsın,” diye sırıttı, yatağa yayıldı, götünü çıkardı. Kapı kapanıyor, sikimi ağzına aldı, “Korkuteli'nde sik benim avım” dedi, gözleri sexle yanıyordu. Odanın sessizliği inlemeleriyle sikildi; sikimi amına ileri sürdü, yaladı, yarrak hastası olduğunu hareketiyle bağırdı. Hava ağırlaştı, Tuğba'nın götü sikimi yuttu, bu bir gece değil, bir sikiş patlamasıydı. Yatağa kurtarıp sikimi emdi, teni terle ıslandı, sikimi yatağa sürttü, “Bu odada alayı bitiririm” diye etti, ve beni yatakta çıldırttı. Sikimi ağzından amına atıldı, yatağa sürtünerek inledi, "Sikini bu otelde sikerim" diye bağırdı, ve beni odası boşalttı, sikim onun amında kayboldu.

Gece ilerleyince Tuğba beni bir apartmanın terasına çekti. Korkuteli'nin uzaktan parlıyordu, hava serin ama seksle sıcaktı. “Bu teras benim sikiş tahtım” dedi, elbiseyi yere attı, çıplak her yerde parladı. Teras sallanırken, sikimi koşarken, ağzına aldı, emdi, yuttu, azgınlığı geceyi sikti. “Beni sakin sanma,” diye güldür, sesi havayı sikti. Rüzgâr esip saçlarını savururken, götünü bana sundu, “Sikini bırakmam,” dedi ve amı sikimi yuttu. Tuğba'nın azgınlığı Korkuteli'ni çıldırttı; teraslar iç içe geçmelerle sarsıldı, ama bir seks değildi, bir seks seliydi. Teni terle parladı; sikimi amına gömdü, “Bu terasta sikini bitiririm” dedi ve beni beton zeminde sikip attı. Zemin soğuktu, Tuğba'nın kaygan amı sikimi esir alındı, hareketi azgın bir darbeydi. Bana kayıtsızdı, sikimi emerken rüzgârla ritim tutuldu, "Sikini havada sikerim" diye fısıldadı, ve beni terasta boşalttı, sikim onun ağzında patladı.

Sabaha doğru Korkuteli'nin bir evine girdik, loş bir oda bizi bekliyor. Tuğba sınıflandırılmış, “Korkuteli'nde sikiş burada bitiyor” dedi, bacaklarını açtı, “ve ben sikini burada yutarım.” Teni yanıyordu; sikimi eline aldı, amına soktu, “Sakin sananlar sikilir, ben yarrak hastasıyım,” diye sırıttı, sesi odayı doldurdu. Götü sikimi yuttu, onun hareketi sertti; rüzgar camları döverken, inlemeleriyle patladı. “Beni kesemezsin” dedi, sikimi sıkarken, ve üreme havası sikişle doldu. Yatak sarsıldı, Tuğba'nın amı sikimi yedi; hava sexle karıştı. “Sikini bu evde sikerim” diye alay etti ve beni yatakta bitirdi. Camdan sokakta olsaydı, Tuğba sikimi amına gömerken inlemeleri kameraları titretti, teni terle parlakdadı, sikimi sıkıp boşalttı, “Bu yatakta sikini mahvederim,” diye kahkaha attı, ve beni yatağa zincirledi.

Son durak Korkuteli'nin bir ara sokağıydı, gecenin en karanlık köşesi. Tuğba depolamayı sürdürdü, “Burada sikini alırım” dedi ve amını açtı. Rüzgâr saçlarını savururken, sikimi ağzına aldı, yaladı, emdi; azgınlığı sokağı sikti. “Yavaşlık mı olacak?” diye alay etti, “Onu siktir ettin.” Her sikiş bir darbeydi, inlemeleri sokağı coşturdu; Korkuteli, Tuğba'nın azgınlığıyla sarsıldı. Duvar tenine sürtündü, sikimi amına gömdü, “Bu sokakta sik benim” dedi, ve beni duvarda bitirdi. Gün ağar, Tuğba'nın götü sikimi oğlu bir sikişe çağrılırken; bu bir gece değil, bir seks fırtınasıydı. Karanlıkta sikimi emdi, parçalarını ayırıp amını açtı, “Bu sokakta sikini yutarım” diye bağırdı, ve beni son kez boşalttı, sikim onun amında kayboldu.

Tuğba ile Korkuteli'nde geçen gece, bardan yapılır bir sikiş şöleniydi. Sikimi avladı, amıyla yedi, götüyle bitirdi. “Sikiş benim içim,” dedi son olarak, rüzgâr dudaklarını ıslarken. Durumunda gücü varsa, Tuğba seni Korkuteli'nde bekliyor. Ama dikkat: Bu azgın orospu, sikleri amıyla siker.